Alo Randevu

0 (328) 813 813 3
0 (546) 813 813 3


Dr. Mahmut KOBANER Kimdir ?


Dr. Mahmut KOBANER Kimdir ?

OSMANİYE’NİN FAKİR BABASI HAYIRSEVER DOKTORU: MAHMUT KOBANER

İSTİKLAL MARŞIMIZIN ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY’UN DOKTORU MAHMUT KOBANER’İ TORUNU MAHMUT KOBANER ANLATIYOR.

Sevgili okurlar; bugünkü nostalji köşemizi Osmaniye’nin efsane doktoru Mahmut Kobaner’e ayırdım. Bu vesile ile merhumu saygı ile anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum. evet şimdi EFSANE DOKTOR MAHMUT KOBANER’I TORUNU MAHMUT KOBANER ANLATIYOR


DEDEM DR. MAHMUT KOBANER ANISINA


Dr. Mahmut Kobaner, 1909 Ceyhan doğumlu olup, Ceyhan eşrafından Mehmet Gazi Kobaner’in oğludur. Lise ögrenimini Adana Erkek Lisesi mezunu olarak tamamladiktan sonra1931 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine girmiştir.1937 yılında Tıp Fakültesini bitirmiş ve Gülhane askeri tatbikat okulunda 6 ay okuyup kıta hizmetini Bergama da yapmış ve terhis olmuştur.
Terhisten sonra 1938 yılında Van ilinin Gevaş kazasi Hükümet Tabibliğine atanmış olup, bilahere sırasıyla Kula, Ödemiş, Koçarli, Şereflikoçhisar, Akşehir hükümet tabibliklerinde bulunduktan sonra sıtma savaş teşkilatına geçmiş ve Alanya ,Adana, Karaisali, Keban, Dörtyol, KarlIova sıtma mücadele tabibliği görevini ifa etmiştir. 1958 ağustosunda Adana ili Osmaniye ilçesi belediye tabibliğine atanmiş emekli olana kadar hükümet tabibligine devam etmiştir.Tabi görevleri arasında sadece hükümet tabibliği olmamış, Garnizon komutanı ,Belediye Başkanı, Kaymakam yerine vekaleten baktığı zamanlarda olmuştur. Emekli olunca özel muayenehanesinde vefatına kadar (16.01.1996 ) yöre halkına hizmet etmiştir.
Osmaniye Eşrafından Emin Ersoy‘un kızı Ahmet Şekip Ersoy‘un kız kardeşi Müjgan Hanım‘la evlenerek, Osmaniye‘ye yerleşmiştir.

HASTALARINA BİR DOST, BİR BABA GİBİ DAVRANIRDI


Ded
em Dr. Kobaner, mesleki yaşamında hastalarına bir dost, bir arkadaş ve bir baba gibi olarak yaşayarak Osmaniye halkının gönlünde taht kurmuştur. Anlattığı hikayeler ,şiirleri ve hoş sohbeti ile Osmaniye ilinin dört bir yanında hala hafızalarda yer almaktadır. Dedem Dr. Mahmut Kobaner, ömrünü insanlara hizmet etmeyi gaye edinmiş ve bu gayesine ulaşabilmek için gecesini gündüzünü birbirine katmış, sırf bir insana yardımcı olabilmek uğruna meşakkatlere katlanmıştır. Doktorluk döneminde hiç kimsenin kınamasına aldırmadan sadece insanlık için hizmet etmiş ve hizmetlerinin karşılığını da istemekten hayâ etmiştir. Dedem insanlara iyilik etmenin birinci vazifesi olduğuna inanan osmaniye de yaşamış asırlık bir doktordu. bana Osmaniye’nin eski büyüklerinin ağzından anlattıkları;

 

FAKİR HASTALARA BEDAVA BAKARDI

Dedem hoş sohbet sevecen bir kişiliğe sahipti. Zaman zaman Cumhuriyetin ilk yılların da görev yaptığı yerlerdeki hatıralarını anlatırdı. Bizleri bazen ağlatır, bazen de güldürürdü. Dedem yaklaşık bir asra yakın yaşamış (1909–1996), toplumun her kesimiyle dert yoldaşı olmuş bir Anadolu çocuğuydu. Hastalarını muayene eder, çoğundan da para almazdı “ABİ NİYE PARA ALMIYORSUN” diyene, “OLSA VERİRDİ OLMAYANDAN NE ALACAKSIN?” derdi. “Nereden anladın parasının olmadığını?” diyene “eskimiş beyaz gömleğinin söküğünü siyah iple diken adama para sorulur mu be kardeşim, adamın ilacını da alıp verdiğim çok oluyor” derdi. Gerçekten de öyleydi o dönemde hastaya giderken çektiği zorlukları, at sırtında ilçeye giderken kaybolan alet ve edevatı bulmak için gece yarılarına kadar yollarda yayan yapıldak çekilen çileler her biri bir roman olan yaşanmış ve unutulmuşluklar…

Dedem Dr. Mahmut Kobaner’le ilgili birçok yazı kaleme alınmış olup, bir kısmını sizinle paylaşmak isterim.

1931’de İstanbul’a Tıp Fakültesinde okumaya gider. 1937 de mezun olur. “Anadolu’yu tanımam ondan sonradır “bu vatanda yaşayan onun kıymetini bilmesi lazım gerekiyorsa kan, değilse ter dökmesi lazım ter” derdi. Milli ve manevi değerlere sahip çıkmaktan yeni neslin bu değerlere önem vermesi gerekir

 

YIL 1936 HAYDARPAŞA HASTANESİ

Aylardan Ekim, Kasım gibiydi. Bir hastayı tanıdım. Adeta hastaneye terk edilmişti. Üstatlardan pek ilgilenen de yoktu. Arkadaşlar kendi aralarında konuşuyorlar, daha üst sınıflardan duymuşlar inkılâp muhalifi, mürteci, Arap Akif v.s diye, merak bu ya; kim bu hasta diye arayıp buldum. Ne göreyim, bizim istiklal marşı şairimiz Mehmet Akif’miş. Olayları anlamaya çalışıyorum. İstanbul’da, Ankara’da ne döndüğünü pek bilmiyoruz biz okumaya çalışıyoruz. Meğer ki bizim Akif, bazılarına göre sakıncalı imiş. Dini cephesi ağır basan biriymiş. Akif’i daha yakından tanımam da böyle başladı. O zaman öğrendim Mehmet Akif’in Mısır’a sürgün gittiğini. Çünkü ülkeyi terke zorlamışlar o zaman. peşinde hafiyeler, taciz etmeler, mürteci Akif, Arap Akif gibi aşağılayıcı söz ve tavırlar onu çok üzmüş. bu milletim İstiklal Marşı’nı yazan bütün topraklarımızda en çok onun yazdığı şiirleri, marşları okunan bir adama hain muamelesi yapılması, adamı yer bitirir. Merhumun hastalığı iyice ilerlemişti. Hastanede ne özel bakıcıları vardı ne de yeteri kadar ilgilenen. yakınları gelir onlar da horlanırdı. Bazı dostları gelir giderdi. Akif onların da gelmesini yorulmasını istemezdi. Ben ona ilgi gösterirdim. Arkadaşlar hocalardan çekinirlerdi. Defalarca altını ben değiştirdim, bakımını yaptım.

Hani siz milli değerlere sahip çıkılmadığından söz ediyorsunuz ya, ben seksen küsur yaşındayım, adam gibi değerlerimize sahip çıkıldığını pek görmedim. gençliğe ne verirsen onu alırsın.” . Hey gidi günler hey…

Merhum koca Akif’i de şimdi daha iyi anlıyorum, neden Mısıra sürüldüğünü ve onun ruh dünyasını. Hani diyorlardı ya ‘’Arap Akif, mürteci Akif’’. İstiklal marşını o yazdı. Yer gök onun yazdığı marşla inlerken, o Mısır’da sürgün, ancak öleceğine yakın yurda sessiz sedasız dönebilen koca Akif.
İnsanın garipliği aşina simaların az olduğu ya da hiç olmadığıyla değil, inandığını rahatça söyleyebileceği ve yaşayabileceği bir ortam bulup bulmaması ile ilgiliymiş meğerki. Bir parantez açarak şunu da belirteyim ki dünyada hiçbir millet milli marşını yazan kişiye böyle davranmamış ötelememiştir. Akif’e vefasız davranılmış onun hatırasına, çocuklarına sahip çıkılmamıştır
1938 yılında Van Gevaş kazasında mecburi hizmetini yapmaya gittiğinde Kıbrıs Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın abisi kadın dogum mütehassısı Dr. Cahit Denktaş’la birlikte aynı Oda’yı paylaşıp beraber mecburi hizmet yapmışlar
Dedem Gevaşa gitmiş, her yer mahrumiyet hasta gelmesini bekliyorlar. Kar kış gelen giden yok dedem Mahmut Kobaner de sporcu güreş yapar, cirit atarmış. Dr. Cahit Denktaş’a Cahitciğim ben spor yaparım burada sporda yapamıyoruz ne yapsak demiş. Dr. Cahit Denktaş ta Mahmutcuğum burada bir tek spor yapılır oda rakı sporu rakı demiş gülüşmüşler.


NEYZEN TEYFİK’İ MEZARLIKTA NEY ÇALARKEN BULDUM

Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde ordinaryus(ord) profesör Mazhar Osman hocamızdı.Neyzen Teyfik hastamızdı. Mazhar hoca Neyzen Teyfik’ten beni sorumlu tutmuştu.
Neyzen Teyfik hastaneden çok çabuk kaçmayı başarırdı aslında çok zeki biriydi. Bir gün gece yine hastaneden kaçmış arıyorum bulamıyorum ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin yakınında Bakırköy mezarlığı var ararken bir ney sesi duydum sese doğru gittim. Baktım ki gecenin karanlığında ney üflüyor Neyzen ne yapıyorsun mezarlıkta deyince bunlar dinlemesini biliyor , dinlemesini biliyor deyip neyini üflemeye devam etti. Neyzen çabuk gidelim, Mazhar hoca duymasın yoksa bana kötü not verir dedim ve götürdüm.
Ayrıca dedem tıbbiyede okurken şair Teyfik Fikret’le Aşiyanda kahveler içer, şiirler okurlarmış. Dedemin edebi yönü en az doktorluğu kadarda güçlüydü. Dedemin kaleminden daha çok nakledeceğim yazıları yazmakla bitiremeyeceğimden yazımı burada noktalıyor, böyle bir dedenin torunu olmaktan ve adını taşımaktan gurur duyuyorum

 

‘’MEZARIMI KISA DEŞİN DAR OLSUN
ÇABUK ÇIKMAK İÇİN KOLAY YOL OLSUN
KİMSE ÖLDÜĞÜMÜ BİLMESİN BENİM’’

Ayrıca dedemin adını Osmaniye’de devam ettirmek için eşim Diş Hekimi Melike Kobaner’in de katkısıyla Dr. Mahmut Kobaner Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğini hizmete açtık.

Aynı ismi taşıdığım dedemin anısına saygıyla
MAHMUT KOBANER
(Kaynak: Osmaniye Tabib Odası yayını Hipokrat dergisi)

Evet sevgili dostlarım; geçmiş zaman olur ki; hayali cihan değer...Kalın sağlıcakla…
Hasan KILIÇ (HASRET Gazetesi Haber Müdürü)







Kobaner Osmaniye Ağız ve Diş Sağlığı

Adres: Alibeyli Mh. Atatürk Cad. Kobaner Pasajı No:10 Merkez / Osmaniye
Telefon: (0328) 813 813 3
Gsm : (0546) 813 813 3
E-Mail : info@kobanerdis.com

Sosyal Medya'da Biz !

osmaniye web tasarım